İnsan Hasta Olunca Ne İyi Gelir? Biraz Gülümseme, Biraz Şifa!
Hastalık dediğimiz şey, aniden başımıza gelir, “Aman Tanrım!” dedirterek bizim gündelik planlarımızı altüst eder. Ama bir yandan da, aslında bu küçük zorlukları fırsata çevirmek de bizim elimizde. Kim derdi ki, hasta olunca bir yanda tatlı bir tembellik, bir yanda da neşe bulabiliriz? Hem de yalnızca ilaçla değil, biraz da mizah ve eğlenceyle! Çünkü, hasta olunca ne iyi gelir diye sorsanız, cevap her zaman basit değil: “İyi bir kahkaha, rahat bir battaniye ve belki biraz da tavuk çorbası…”
Ama tabii, hastalığın tanımını herkes farklı yapar. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımlarından, kadınların şefkat dolu bakış açılarına kadar her birimiz hastalıkla mücadele ederken kendimize has bir tarz sergiliyoruz. Gelin, biraz bu farkları keşfe çıkalım!
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: “Bunlar Küçük Şeyler, Ben Hemen İyileşirim!”
Erkeklerin hasta olduğunda, genellikle bir strateji geliştirip hızla tedavi sürecine başlama eğiliminde olduklarını görürsünüz. Mutfakta tavuk çorbası kaynamaya başlamadan, “Bunu üç gün içinde atlatırım, birkaç aspirin alıp yatayım yeter,” şeklinde düşünüp, yarım saat sonra bir şişe suyla ayağa kalkarlar. Erkeklerin hasta olduğunda bir şeyleri daha hızlı çözme isteği, adeta bir çözüm bulma savaşı gibi olur. Belki de bu yüzden, evde “çözüm odaklı erkek” profili hemen doktoru arar, uygulamalı tedavi metotlarını test etmeye başlar, “Bunu ben keşfettim, kesin iyi gelir!” diyerek çevresindekilere önerilerde bulunur. Tabii, çoğunlukla bu “kesin iyi gelir” çözümleri, komik bir şekilde başarısız olabilir. (Ama mesele denemek değil mi?)
“Bir İlaç, Bir Uyku, Hemen İyileşiriz!”
Erkeklerin hastalıkla imtihanında, anahtar kelimeler “minimalist çözüm” ve “zaman yönetimi”dir. “Bunu çözüme kavuşturuyorum!” diyerek birkaç hapla yola koyulurlar. Sonra da hemen yataklarına koşarak 3 saatlik bir “dinlenme” seansına başlarlar. Ama unutmasak da iyi olur: Ertesi gün hala ‘hasta’lıkları devam ederken, biz “Ah, ah… Nasıl iyileşiriz?” diye düşündüğümüz zaman, onlar “İyiyim ben, kesinlikle iyiyim!” diyerek, gülümseme yarışına girerler.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Seninle Çok İlgileniyorum, Hadi Biraz Tavuk Çorbası Yapayım!”
Kadınlar hasta olduğunda ise durum biraz daha “şefkatli bir kriz yönetimi” şeklinde gelişir. Ne zaman bir hastalık baş gösterse, en yakın arkadaşları, anneleri ya da partnerleri, hemen “Geçmiş olsun, seni bir an önce iyileştirebilirim!” diye harekete geçerler. Kadınlar, sadece kendilerine değil, hastalıkları etrafındaki herkese karşı da empati gösterirler. Yatak başına getirilen sıcak çorba, her zaman güvenli bir alan yaratmak anlamına gelir. “Sana nasıl yardımcı olabilirim?” sorusu, kadınların hastalıkla mücadeledeki ana stratejisidir.
“Gel, Battaniyeyi Üstüne Saralım, Sana Çorba Yapıyorum!”
Kadınlar, hastalıkla mücadele ederken, neşeli ve bazen abartılı bir şekilde ortamı iyileştirmeye çalışırlar. Birçok kişi için hastalık zamanları, minik bir bakım zamanına dönüşür. “Seninle ilgileniyorum, tatlım,” diyerek yapacağı bir sıcak çorba ve sevimli bir film önerisiyle, her şey iyileşmiş gibi hissedilir. Kadınlar için hastalık, şefkat ve bağ kurma zamanıdır. Kendilerine iyileşme sürecinde ne kadar ihtiyaçları varsa, başkalarına da aynı şekilde ihtiyaç duyarlar.
O Zaman, Biz Ne Yapmalıyız?
Tabii ki, çözümün anahtarı her iki yaklaşımın da birleştirilmesinde yatıyor. Erkekler çözüm odaklı yaklaşarak rahat bir strateji belirleyebilirler. Ama bir kadın kadar empatik olmanın ve moral bulmanın da önemi büyük! Hatta bir adım daha ileri gidip, iki tarifi harmanlayabilirsiniz: Yataktan çıkmamayı “çözüm” olarak belirleyip, bir yanda kadın empatisiyle sıcak bir çorba içebilir, diğer yanda erkek çözüm odaklılığını benimseyip, hap alarak dinlenebilirsiniz! Sonuçta hastalık geçici, gülerken iyileşmek kalıcı!
İyi Gelen Şeyler: Bir Arada Gülelim, Şifayı Bulalım!
Sonuç olarak, hasta olunca her şeyin başı moral, sıcak bir çorba ve biraz eğlence! Her iki tarafın yaklaşımını da kapsayacak şekilde şifa bulmak, hem bedenimizi hem de ruhumuzu iyileştirebilir. Ama unutmayın, herkesin iyileşme şekli farklıdır; bazıları tavuk çorbasıyla, bazıları kahkahalarla, bazıları ise sadece dinlenerek iyileşir. O zaman gelin, bu yazı altına hasta olduğunuzda en çok neyin iyi geldiğini yazın! Belki de, bir sonraki hastalıkla mücadelede daha yaratıcı çözümler bulabiliriz!
Okuyuculara Sorular:
– Sizin hastalandığınızda en çok ne iyi gelir?
– “Çözüm odaklı” yaklaşımı mı yoksa “Empatik bakış açısını” mı tercih ediyorsunuz?
– Hastalıkla başa çıkma yöntemlerinizde, mizahın yeri nedir?