İnkar Psikolojisi Nedir? Zihnin Gerçekle Kurduğu Gölge İlişki
İnsan davranışlarının ardındaki gizli dinamikleri çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, bazen bireylerin dünyayı algılarken “görmezden geldikleri” ya da bilinçli olarak reddettikleri noktalar buluyorum. Bu yazıda, inakçı davranış ya da daha yaygın terimiyle inkar psikolojisi kavramını ele alacağız: Neden bazı insanlar gerçekliği kabul etmeyi erteliyor, hangi zihinsel süreçler devreye giriyor ve günümüzde bu konuyla ilgili akademik tartışmalar neler? Sizlerle bu sorulara yanıt arayacağız.
Tarihsel Arka Plan: Psikanalizden Günümüze İnkar Kavramı
“İnkar”, psikanalitik kurama göre, bireyin kabulü zor ya da yıkıcı olabilecek bir gerçeği bilinçli ya da bilinçdışı olarak reddetmesi şeklinde tanımlanır. Sigmund Freud, bu tür savunma mekanizmalarını ortaya koyarken doğrudan “inkar” terimini kullanmasa da, zihnin gerçeği tanımamak suretiyle kendini koruma yöntemi geliştirdiğini önerdi. [1] Ardından, tertip edilen çalışmalar “denial” ya da “verleugnung” gibi terimler üzerinden bu süreci tanımlamaya başladı. [2]
Zamanla psikoloji literatüründe, inkâr yalnızca bireysel bir tepki değil; travma sonrası dönemde, bağımlılık sürecinde, hastalık bildiriminde ya da toplumsal krizlerde sıkça görülen bir psikolojik strateji olarak kabul edildi. [3] Özetle, zihnimiz — özellikle rahatsız edici gerçeklerle yüzleşme tehdidi altındayken — “gerçek yokmuş gibi” davranmayı seçebilir.
İnkar Psikolojisinin Temel İşleyişi: Neler Yaşanıyor?
– Bilişsel Örtü: İnkar, bireyin farkında olduğu ama kabul etmek istemediği bir gerçeği bilinçli ya da bilinçdışı olarak devre dışı bırakmasıdır. Örneğin bir kişi ciddi bir sağlık sorunu olduğunu bilir ama “benimle alakalı değil” diye düşünür. [4]
– Duygusal Korunma: Gerçek, kişi için çok büyük bir tehdit ya da kaygı yaratıcı olabilir. İnkar, bu tehdidin etkisini azaltarak kısa vadeli ruhsal denge sağlar. [5]
– Davranışsal Etkiler: İnkar süreci uzun sürdüğünde, kişi hem dış gerçekliği hem de içsel uyumsuzluğu sürekli erteleyebilir; bu da kişisel, sosyal ve psikolojik sorunlara yol açabilir. [6]
Bu çerçevede, #inkarpsikolojisi etiketiyle anabileceğimiz bu fenomen, yalnızca “gerçeklik reddi” değil; bir psikolojik savunma sistemidir.
Günümüzde Akademik Tartışmalar: İnkar Ne Kadar İşlevsel, Ne Kadar Zararlı?
Bugün psikoloji literatüründe iki önemli tartışma öne çıkıyor:
1. İnkarın geçici işlevselliği: Bazı araştırmalar, inkârın ilk tepkide kişinin aşırı stresle başa çıkmasına yardımcı olduğunu gösteriyor. [7] Ancak bu mekanizma uzun süreli hale geldiğinde yüzleşmeyi geciktirerek kişiyi zarar görmeye açık hale getirebiliyor.
2. Toplumsal bağlamda inkâr: Özellikle çevre krizleri, iklim değişikliği ya da sağlık pandemileri gibi toplumsal ölçekte gerçeklerle yüzleşme konusunda inkâr eğilimleri inceleniyor. Bu bağlamda, bir kişi ya da grup gerçekliği reddettiğinde, sadece bireysel değil toplumsal düzeyde sonuçlar doğabiliyor. [8]
Bu noktada şu soru akla geliyor: Eğer inkâr yalnızca bireysel bir savunma mekanizması ise, neden bazı bireyler aynı şartlarda inkâr ederken diğerleri etmeden yüzleşmeyi seçiyor? Cevabı büyük ölçüde bireyin kişilik özellikleri, sosyal çevresi, kültürel değerleri ve yaşadığı travmanın niteliğiyle bağlantılıdır.
İnkar Psikolojisiyle Yüzleşmek: Neden Önemli?
İnkar psikolojisiyle yüzleşebilmek, şu açılardan kritik önem taşıyor:
– Ruh sağlığı açısından: Bir kişi gerçek bir sorunun varlığını sürekli reddederse, bu sorun büyür ve daha ciddi psikolojik durumlara dönüşebilir.
– İlişkiler açısından: İnkar edilen gerçek, genellikle başka insanlarla kurulan ilişkilerde güvensizlik, iletişim sorunları ya da izolasyon yaratabilir.
– Toplumsal düzeyde: Gerçeklerin reddi, kolektif kararlar alınmasını engelleyebilir, kriz yönetimini zorlaştırabilir ve toplumun ilerlemesini sekteye uğratabilir.
Okuyucuya doğrudan bir soru yöneltmek gerekirse: Bugün karşılaştığınız bir durum var mı, “ben kabul ettim ama gerçekte görmemezlikten geldim” dediğiniz? Bu reddediş size ne kadar koruma sağladı, ne kadar engel oldu?
Sonuç
İnkar psikolojisi, zihnin gerçeklikle kurduğu karmaşık ilişkiyi anlamamız için önemli bir kapıdır. Tarihsel olarak psikanaliz çerçevesinde ele alınmış olan bu kavram, günümüzde bireysel ve toplumsal düzeyde farklı boyutlarıyla araştırılmaktadır. Gerçek şu ki, gerçeklik her zaman hoş değildir; ancak onu reddetmek uzun vadede korumaktan çok engellemeye dönüşebilir. Bu yüzden, inkârın işlevselliğini ve zararını birbirinden ayırt ederek, kendi iç dünyamızda ve ilişkilerimizde bilinçli bir tutum geliştirmek büyük fark yaratabilir.
—
Sources:
[1]: https://www.simplypsychology.org/denial-as-a-defense-mechanism.html?utm_source=chatgpt.com “Denial as a Defense Mechanism – Simply Psychology”
[2]: https://en.wikipedia.org/wiki/Negation%28Freud%29?utmsource=chatgpt.com “Negation (Freud)”
[3]: https://www.psychologytoday.com/us/basics/denial?utm_source=chatgpt.com “Denial – Psychology Today”
[4]: https://www.britannica.com/science/denial-psychology?utm_source=chatgpt.com “Denial | psychology | Britannica”
[5]: https://www.clrn.org/what-is-denial-in-psychology/?utm_source=chatgpt.com “What is Denial in Psychology? – California Learning Resource Network”
[6]: https://www.encyclopedia.com/medicine/psychology/psychology-and-psychiatry/denial?utm_source=chatgpt.com “Denial – Encyclopedia.com”
[7]: https://www.verywellmind.com/denial-as-a-defense-mechanism-5114461?utm_source=chatgpt.com “Denial as a Defense Mechanism”
[8]: https://en.wikipedia.org/wiki/Psychologyofclimatechangedenial?utm_source=chatgpt.com “Psychology of climate change denial”