Tahmaz Ne Anlama Gelir? Dilimizin En Sessiz Kahramanı Üzerine Mizahi Bir Yolculuk
Bir gün arkadaş ortamında biri “Sen de hiç tahmaz değilsin ya!” dediğinde, çoğu kişi “Tahmaz da neymiş?” diye Google’a koşmuştur. İşte tam o anda, kelime dünyasının tozlu raflarından çıkan bu gizemli kelime, meraklı gözlerle karşımıza dikilir. Evet, sevgili okur, bugün birlikte “tahmaz”ın peşine düşüyoruz. Kahvemizi alalım, biraz gülelim, biraz düşünelim, belki de sonunda hepimiz azıcık “tahmaz” olmayı başarırız.
Tahmaz Ne Demek, Kim Tahmazdır?
Öncelikle işin sözlük kısmını aradan çıkaralım. “Tahmaz” kelimesi, Türkçede “kendini tutabilen, ölçülü, sabırlı, ağırbaşlı” anlamına gelir. Yani öyle hemen sinirlenmeyen, olaylara olgunlukla yaklaşan kişilere “tahmaz insan” denir.
Ama işin mizahi tarafına gelelim: günümüz dünyasında tahmaz olmak, adeta süper güç! Çünkü trafik var, Wi-Fi yavaş, biri “müsait misin bi şey sorcam?” deyip üç saat sonra yazıyor… Böyle bir çağda hâlâ tahmaz kalabilmek, Nobel Barış Ödülü’ne adaylık sebebidir!
Tahmaz olmak, bazen cevap vermemek değil, cevap verirken kahkaha atmaktır.
Erkeklerin Tahmaz Versiyonu: “Sorunu Çöz, Duyguyu Geç” Stratejisi
Erkekler genelde olayları düz bir çizgide çözmek ister. Mesela bir tartışmada kadın der ki:
— “Sen beni anlamıyorsun.”
Erkek hemen çözüm odaklı yaklaşır:
— “Nasıl anlayayım, veri eksik. Detay verir misin?”
İşte o an kadın içinden “Tahmaz ol, tahmaz ol…” diye mantra yapar. Çünkü erkek, sorunu çözmek isterken duyguyu kaçırır. Kadın ise duyguyu anlatmak isterken çözümü arka plana iter.
Erkek için “tahmaz” olmak genelde şu anlama gelir:
> “Evet canım haklısın, tamam, ben susayım.”
Yani tahmazlık, stratejik geri çekilme sanatıdır. Erkek, savaşı kaybetmez; sadece barış anlaşması yapar.
Kadınların Tahmaz Versiyonu: “Empatiyle Yönet, Krizi Süsle” Metodu
Kadınlar ise duygusal zekanın Jedi şövalyeleridir. Onlar için tahmaz olmak, sabırdan çok estetik bir kontrol meselesidir. Kadın sinirlendiğinde bile şöyle der:
> “Tamam canım, ben sana kırılmadım, sadece beklentilerim duvara çarptı.”
Bu cümledeki zarafet, tahmazlığın altın standardıdır. Kadın tahmaz olmayı, duygu seline kapılmadan, o selde süzülerek ilerlemek olarak görür.
Erkek sinirlendiğinde televizyon kumandasını fırlatır.
Kadın sinirlendiğinde ise o kumandayı estetik bir şekilde sehpanın üzerine bırakır… ama o bırakışın tonu bile “Ben kırıldım” mesajını içerir.
Tahmaz Olmak Neden Bu Kadar Zor?
Modern hayat, hepimizi bir “anlık tepki makinesi”ne dönüştürdü. Bildirimler, tartışmalar, trafik, yorumlar… Her an bir patlama ihtimali var. Tahmaz olmak, bu çağda nefes almak gibi bir beceri gerektiriyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, duygularını kontrol edebilen bireylerin stres seviyesi %35 daha düşük. Yani tahmazlık sadece toplumsal değil, psikolojik bir avantaj da sağlıyor.
Düşünsenize, biri size sinir bozucu bir mesaj atıyor, ama siz gülümsüyorsunuz:
> “Ne güzel, hâlâ ilgileniyor.”
İşte bu noktada tahmazlığın zirvesine ulaşmışsınız demektir!
Günlük Hayatta Tahmazlık Testi
Kendinize bir test yapın:
Birisi size “Konuşmamız lazım.” dediğinde kalbiniz hızlanıyor mu?
Trafikte biri selektör yapınca sinirleniyor musunuz?
Kahve makinesi bozulunca hayatı sorguluyor musunuz?
Üç soruya da “Evet” dediyseniz, tebrikler! Siz henüz tahmaz değilsiniz ama olma yolundasınız.
Tahmazlık bir hedef değil, bir yolculuktur. Her sinir anında biraz daha olgunlaşmak, biraz daha “boşver” diyebilmektir.
Sonuç: Hepimiz Biraz Tahmaz Olabiliriz
Tahmaz olmak, duyguları bastırmak değil, yönetmektir. Kızarken bile zarafetle kızmak, sinirlenirken bile tebessüm edebilmektir. Erkekler stratejik susarak, kadınlar zarifçe imâ ederek tahmazlığın farklı versiyonlarını yaşar.
Ama en güzeli, tahmazlığı bir yaşam tarzı haline getirmektir. Çünkü bazen en güçlü tepki, tepki vermemektir.
—
Peki sizce kim daha tahmaz? Erkekler mi, kadınlar mı? Yoksa bu tamamen duruma göre değişen bir beceri mi? Yorumlara yazın, birlikte tahmazlık seviyemizi ölçelim! 😄